KIBRIS Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümü dolayısıyla Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda tören düzenlendi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, Barış Harekatı’nın adanın Yunanistan tarafından işgal edilmesinin ardından yapıldığını belirterek, “20 Temmuz 1974, merhum Başbakan Ecevit olarak görev yaptı. o zaman hem Türkleri hem de Yunanlıları kurtardığını söyledi.”
20 Temmuz 1974’te gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümü, Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlenen törenle kutlandı. KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, 1. Ordu Komutanlığı temsilcisi Tuğgeneral Nurettin Hakan Büyükçulha, Dışişleri Bakanlığı İstanbul temsilcisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi temsilcisi, Kıbrıs Harekatı gazileri ve Sivil Toplum Kuruluşu (STK) üyeleri ) törene katıldı.
KKTC İstanbul Başkonsolosluğu’nun Cumhuriyet Anıtı’na sivil toplum kuruluşları ve dernekler tarafından çelenk bırakılmasının ardından başlayan törende, şehitler ve gaziler anısına saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı söylendi. Ardından KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar törende bir konuşma yaptı. Seniha Birand Çınar, “1960 Antlaşmalarından doğan hak ve yükümlülükler doğrultusunda 20 Temmuz 1974’te düzenlenen ‘Mutlu Barış Harekatı’nın 49’uncu yıl dönümünde sizlerle birlikte olmaktan onur ve mutluluk duyuyorum. Garantör Anavatanımız Türkiye “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılındayız. Bu yıldönümleri bize tarih boyunca neler yaşadığımızı, ne emekler verdiğimizi hatırlatıyor.” dünyayı ikna etmek için. Adanın Birleşmiş Milletler tarafından işgaliyle sonuçlanan olaylar dizisinde değerli bir dönüm noktasıdır. Sanki Makarios, Yunanistan’ın adayı durdurmak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden yardım istememiş, Muratağa, Atlılar, Sandallar, Köfünye, Ayvası, Taşkent katliamları olmamış gibi, Türkiye’nin haklı ve yerinde müdahalesi parçalanmaya yol açtı. aşamalar, dünyaya bir ‘istila’. 20 Temmuz 1974, 15 Temmuz 1974’te adanın Yunan işgalinin doğrudan sonucudur. Merhum Başbakan Ecevit’in o dönemde dediği gibi, hem Türkleri hem de Rumları kurtardı.”
